15 Mart 2015 Pazar

Her Şeyin Teorisi Yazılmaya Devam Edecek.. Belki Bir Gün..


Filmi şuan itibariyle bitirdim. Uzun zamandır film izlemiyordum. En son Gri'nin 50 Tonunu izlemiştim ardından Büyük Gözleri izledim. Her film  izlenmiyor. Günümüzde zaman çok değerli. Bence son zamanlarda izlediğim belki de son yıllarda izlediğim etkilendiğim filmdi. Tam benim sevdiğim tarzaydı. Şuan hala bitiş müziğiyle yazmaya çalışıyorum yazıyı.. Flüt ya da obua çalıyor şuan.. Gece izlenmesi taraftarıyım.



Hikaye baştan etkileyici.. O bir dahi çünkü. Özellikle biyografi okumayı ve gerçek yaşanmış hikayelerden oluşan filmleri seviyorum.. Bu da onlardan biri.
Her Şeyin Teorisi

Prof. Dr. Stephen Hawking.. Onu anlatmaya gerek yok. Ama şuan şunu çok iyi biliyorum. Dünyaya gelmiş nadir insanlardan biri. Bir hazine.Ben onu fizikçi değil filozof olarak görüyorum. Ayrıca filmin yönetmenine bayıldığımı söylüyorum. Başka nasıl anlatabilinirdi ki böyle bir insan? Alkış koyuyorum buraya.
Tanrıya inanma inanmama meselesine gelelim.. Onu çok iyi anladığımı, filmde anlatılan kadarıyla düşüncelerinden çıkardığım kadarıyla  hayatında bence tanrıya inandığını keşfetmişti.. Demek istediğim onu ateist olarak bilseler de o baştan inanıyordu. Gerçi inanmak inanmamak konusunda kişisel olarak önemli olmadığını düşünüyorum bu meselenin.. Konudan uzaklaşmayayım.

Vazgeçmemenin, umuduğun, sabrın, inancın, azmin, zamanda kalmanın temsilcisi. Hawking!
Filmin geri sarışları, nostaljik rengi, anlatımı sanatsal olarak da çok iyiydi.
Dramatik olaraksa ben olsam daha da abartırdım bu hastalık durumunu belki bizim Çağan Irmak'a verseler ağır dram çıkardı ortaya. Ama çok iyi yerinde ve sade olmuş dramatik noktalar ve gidişat.
Başroldeki kadın rolü biraz zayıf kaldığını düşünüyorum.  Yine bir kilise, Anglikanizm ikonları işleniyor. Bu bence yönetmenin elinde tabi biyografik olarak da buna uymak zorunda. Hep bi doğru yaşamı gösterme çabaları dine yönelme.. gibi gibi..
Kendinize sordunuz değil mi? Kim Jane yerinde olmak ister? Ya da böyle bir durumda karşılaştığınızda ne yapardınız?
Şuanda hayatta olması ne kadar garip geliyor.. İnsanların değerini bilmiyoruz hani.. En çok da merak ettiğim Stephen Hawking kendi biyografik filmini izlerken ne hissettiği ve yorumunun ne olduğu..
Ne kadar gurur verici olsa gerek. İstersen Dünya'nın Evren'in sırrını çöz, ama hastalığına çare bulama..her şey bu noktada bitiyor galiba.

Kendi teorisini kendi çürüten bir insan.. Hata yaptım!
En güzel sözlerinden biri de..
"Nefes Aldıkça Umut Vardır."





















Fazla spoiler dolu bir yazı oldu kusuruma bakmayın..
İyi seyirler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...